KARIŞIK YEMEK
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiçbir zaman süt ile birlikte balık, ekşi ,yumurta ve et yememiştir.
Mizaca uymayan veya birbirine uygun olmayıp, hazmi için ayrı enzimler gerektiren yemekler birbiri ile karıştığında hazm olmadan çürür. Mesela Karbonhidratlar ile proteinler, süt ürünleri ile balık, birkaç inekten sağılarak karıştırılan süt,karışık et (Örneğin Aynı cinsten iki farklı hayvanın eti, bir hayvanın eti ile bir diğerinin yağı, dana ile tavuk eti veya aklınıza gelebilecek herhangi bir et kombinasyonu) balık ile et,karışık yağlar (Örneğin koyun ve tavuk yağı, katı yağ ile sıvı yağ) birbirine zıttır. Çünkü bunların parçalanabilmesi için ihtiyaç duyulan enzimler birbirine zıttır, bu zıtlık enzimlerin üretilmesine engel olur ya da üretilmiş enzimlerin birbirini yok etmesine sebep olur ve yenen yemek hazmolmadan
çürümeye başlar. Bu midede saatler süren bir işlemdir ve bağırsaklarda devam eder. Yemekten sonra kanda lökosit sayısının yükselmesi bu sebepledir.
Çürüme veya mayalanma sonucu oluşan zehirli ve asitli kalıntılar sinir hücrelerini doğrudan etkileyerek bağırsakların hareketini yavaşlatır. Yavaşlayan bağırsaklarda toplanan kalıntılar bağırsakları genişletir, cepler oluşturur. Bu ceplerde dışkısal taşlar meydana gelir ve yıllarca atılmadan kalır. Beslenmedeki hata devam ettikçe bağırsaklar daha ağırlaşır hareketi daha da yavaşlar ve kabızlık meydana gelir. Bağırsakların duvarları kanalizasyon boruları gibi zehirli, yağlı atıklarla kaplanır.
Bu noktadan sonra vücudun intoksikasyonu yani toksinlerle dolması hızla artmaya başlar. Vücut, direncini kaybeder, halsizleşir, bağırsaklarda devamlı gaz oluşur,uyku ve tembellik artar. Çürüyen veya mayalanan yemek artıkları bağırsağı zehirleyerek kana karışır.Bu atıklar kandan bütün organlara ve hücrelere yayılarak onları da zehirler. Hastalıklara yol açar,damarları tikayip organ ve eklemlerde toplanır, tıkanan damarlar da akan koyu ağır kan organları beslemekte yetersiz kalır ve organlar yukarıda belirttiğimiz gibi açız diye çığlık atmaya başlar.