AĞIZ SAĞLIĞI
Sindirim ağızda başladığı için ağız mikroflorası bağırsak mikroflorası gibi çok önemlidir. Diş macunu normal ağız mikroflorasını yok eder, yabancı mikrofloranın yerleşmesine yol açar. Yabancı mikroflora ağız mukozası hastalıklarına ve diş çürümesine sebep olur, sindirim başlangıçtan itibaren bozulur. Diş macununda bulunan katkı maddeleri, özellikle titanyum dioksit ve aspartam ağızdan kan dolaşımına karışarak, bağlantılı organlarda birikir.
Her bir dişin dibinde farklı organlarla bağlantılı ikişer tane akupunktur noktası bulunur. Yiyeceklerdeki besin ve enerji çiğneme ile birbirinden ayrılır. Enerji bu akupunktur noktaları vasıtasıyla vücudun genel enerji akımına karışır. Ayrıca, diş etleri, yaklaşık 40 sinirle organlarla bağlantılıdır. Dolayısıyla dişetlerinde başlayan bir hastalık, bağlı olduğu organları etkilerken organlarda başlayan bir hastalık da bağlı olduğu diş etlerine etkiler. Örneğin, ön üst diş etlerinin kan dolaşımı beyin kan dolaşımı ile bağlantılıdır. Bu dişetlerinin durumu beynin durumunu gösterir. Diş etleri tedavi edilirken aynı zamanda beyindeki kan dolaşımı da düzeltilmiş olur. Bu sebeple ağız hastalıkların bölgesel tedavisi mutlaka genel tedavi ile birlikte yapılmalıdır.
En sık rastlanan ağız hastalıkları, dudaklarda ve dilde şişme, aft, uçuk ve diş eti iltihabıdır. Dudaklarda ve dilde şişme hazımsızlık, mizaca uygun olmayan yiyecekler, parazitler, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve özellikle Aspirin gibi ilaçlar, aspartam gibi tatlandırıcılar sebebiyle oluşur. Çikolata, sakız, şekerleme, ketçap, soslar, gazozlar, diyet yiyecek ve içeceklerde ve ilaçlarda yoğun olarak tatlandırıcı kullanıldığı unutulmamalıdır.
Aft, etrafı kırmızı, küçük yaralara denir. Aftlar ağız içinde ortaya çıkar, sık tekrarlar, bulaşıcı değildir. Uzmanlar, aftları bağışıklık sistemi problemlerine, DNA değişimlerine ve DNA virüsleri ne bağlarlar. Aft, Behçet hastalığı, Akdeniz Ateşi ve bağırsak hastalıklarının belirtisi olabilir. Aromalar, katkılı yiyecekler, sentetik enzimler, sentetik hormonlar, antiromatizmal ve antidepresan gibi ilaçlar afta yol açan nedenler arasında yer alabilmektedir.
Uçuk, Herpes virüsünün oluşturduğu enfeksiyon belirtilerinden biridir.Dudaklarda ve üreme organlarında görülür.Ateşlenme veya soğuk algınlığına bağlı olduğu sanılarak, genelde pek önemsenmez.Fakat Herpes virüsü aslında DNA virüsüdür. DNA yi etkileyerek, DNA da ve hücre yapısında değişikliğe sebep olurken aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve ruhsal değişime de sebep olabilir.
Modern Tıp, herpesten kurtulma yolunu hala bulamamıştır. Fakat, bu kitapta anlatıldığı gibi organlarını ve sistemlerini temizleyen, hazır gıdaları ve diğer zararlı yiyecek ve içecekleri tüketmeyen, düzenli bir şekilde açlık yapanların virüsü yoğun bir uçuklamayla dışarı attığı görülmüştür.Yoğurt, Ekşi nar suyu veya sirke sürmekle uçuk geçebilir.İnatçı uçuk için egzama ve Sedef bölümlerinde anlatılan sirkeli ilaçları kullanmak gerekir.Ancak uçuğun geçmesi virüsün atıldığı anlamına gelmez.
Diş eti iltihabı, dişleri saran kemiklerin ve dişeti dokularının iltihabıdır.İltihaplı diş eti kırmızı veya mor görünümdedir, fırçalarken kanar.Doğum kontrol hapları ve kortizon gibi sentetik hormonlar, kalp ilaçları, Antibiyotikler ve antidepresanlar gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, beslenme bozukluğu, kronik hazımsızlık, katkılı gıdalar, deterjanlar ve parfüm diş eti iltihabına neden olabilir.
Dişeti iltihabı sadece diş etini değil, kemik dokuyu da etkileyebilir. Dişeti iltihabının başlangıçtaki belirtileri, ağız kokusu, kırmızı kabarık diş etleri, fırçalama sırasında kanama ve ağız tadının bozulmasıdır.İlerlemiş durumlarda kemik erimesi görülür, diş etleri çekilir, diş kökleri ortaya çıkar ve dişler sallanır.Bazen sallanan bir dişi çekmek zorunlu hale gelebilir. Diş zorunlu olarak çekildiğinde, çekilen dişin yerine tampon koymamak, Kanı durdurmamak ve akmasını sağlamak gerekir.Tampon,diş kökünün etrafında biriken iltihaplı kanın dışarı atılmasını engeller, dışarı atılamayan iltihaplı birikinti dişetlerinin ve dişleri saran kemiklerin iltihaplanmasına sebep olur ve bu durum yıllarca devam edebilir.Dişleri saran kemiklerin iltihaplanması diğer kemiklerinde iltihaplanmasını yol açabilir İlginç olan şudur ki, dişleri saran kemiklerdeki iltihap temizledikçe herhangi bir kemikte görülen iltihaplanma da geçer.
Dişeti ameliyatından, implant yapıldıktan ve dişeti traşından sonra vücudun enerji akımları birbirine karışır, dişlerin dibindeki akupunktur alıcıları bozulur veya kaybolur. Bununla beraber mevcut hastalıklar derinleşir ve yenileri ortaya çıkar. Günümüzde diş etlerindeki iltihaplanma ve kanamayı durdurmak amacıyla kılcal damarlar lazerle dağlanmaktadır. Kılcal damarlar lazerle kurutulduktan sonra üst dişetleriyle ile bağlantılı olan beyin ve alt dişetleri ile bağlantılı olan üreme organlarındaki kan ve enerji dolaşımı düzelmemek üzere bozulur. Ayrıca, lazerin DNA’yı etkilemesi ile Genetik mutasyonlar ortaya çıkar. Aynı şekilde ileri teknoloji ile üretilen ve hemen hemen diş yapısı ile aynı özellikleri taşıyan kemik tozu gibi malzemelerin dişlere ve dişetlerine uygulanması da öngörülemeyen sonuçlar doğurabilir.
Amalgam dolguların içeriğindeki Kurşun hızla ve aralıksız olarak buharlaşır ve bütün ağız dokularına sonra bu dokularla bağlantılı organlara dağılır.Amalgam dolgular felç,Alzheimer, Parkinson, egzama, Sedef, kısırlık ve böbrek hastalıklarına sebep olabilir, ahlakı menfi etkiler. Roma İmparatorluğu'nda su dağıtım sisteminde Kurşun kullanılmıştır.Araştırmacılar Roma İmparatorluğu'nda ahlakın bozulmasını sebebinin suya karışan Kurşun olduğunu tahmin etmektedir. Sağlıklı bir genç kızın amalgam dolgu yaptırdıktan 2-3 hafta sonra boynunun aynı tarafında Sedef oluştuğu ve adetten kesildiği bizzat görülmüştür.
Nanoteknoloji ürünü protezler, kemik tozu, implant ve nanokompozit dolgu,ağızda bir tür Çip görevi görerek, kişinin, Merkezi bir bilgisayara otomatik olarak bağlanmasına ve zihninin kontrol altına alınmasına vasıta olabilir.Bu nedenle dişlerde oluşan çürükleri eski usulde temizletmek dolgu veya kaplama yaptırmadan olduğu gibi bırakmak gerekir.
Amerika ve Avrupa'da Özel Tim eğitimi verilen köpeklerin dişlerine titanyum kaplama yapılarak bilgisayar aracılığı ile uzaktan yönlendirilmektedir. Beyinleri bilgisayar tarafından kontrol altında tutulan köpekler Terminatör gibi korku bilmedikleri için operasyonlarda özel timden daha başarılı olmaktadır. Dikkat çekici olan metal kaplama yerine titanyum kaplama kullanılmasıdır. Bu durum titanyum implant yaptıranlar da bilgisayar aracılığı ile yönlendirilebilir mi? sorusunu akla getiriyor. Çünkü dokuları dolduran ve bir nano-nöro alıcı hale getiren titanyum birikintisi veya titanyum parçası nano bilgisayarlar (4.nesil bilgisayarlar) için otomatik bağlanma yeri olabilir.
ÖNERİLER
Öncelikle, ağız hastalıklarına sebep olan etkenlerden kaçınmak gerekir.İkinci olarak Ağızda bulunan amalgam, protez ve nanokompozit olgular çıkarılır. Bundan sonra;
- Her sabah ağza bir tutam yabani kekik alınır,biraz çiğnedikten sonra bütün ağız içi dokuları kuvvetlice emilir.Ağız içi dokularda toplanan toksinler tükürüğe karışır. Ağız iyice dolunca tükürülür.
-Her akşam 8 tane karanfil tükürükle ıslatılır, dişlerle biraz ezilir, dudaklarla diş etleri arasına dörder tane koyulur.Sabaha kadar bekletilir ve tükürülür. 1-2 hafta devam edilir.
-Her gün Çene altı ile Kulakların önlerine dönüşümlü olarak kupa çekilir,3-5 dakika bekletilir.2 hafta devam edilir.1 hafta sonra dişetlerine tuttuğu kadar sülük tutturulur,sülük izleri kaybolunca misvak kullanılmaya başlanır ve en az 40 gün devam edilir
-Sülük terapisinden 3-5 gün sonra kafa hacamatı yapılır.
-Ağızda kaplama varsa, her abdestte dişetlerine toz zencefil ile masaj yapılır ve kabarık dişetlerinin kanaması sağlanır.
-Toplam 1 fındıkiçi büyüklüğünde ki damla sakızı + Propolis veya çam sakızı karışımı 3-4 çiğnedikten sonra yutulur. 40- 60 gün boyunca bu işleme devam etmek diş eti kanamasını ve dişeti iltihabını önler, hazmı düzeltir, bağırsakları çalıştırır.
-Günde 2-3 defa dişler misvaklanır, her gün misvağın ucu kesilir ya da dişetlerine toz misvakla masaj yapılır.
-Dişlerin temizliği ve ağız kokusunun güzel olması için günde 5- 7 tane Kakule veya Karanfil çiğnenir ve yutulur.
-Kabuklaşmamış taze cevizin bölerek, dudaklara değdirmeden, dişlere ve diş etlerine masaj yapmak dişleri ve diş etlerini kuvvetlendirir, dişleri beyazlatır, tartarı düşürür, siyah lekeleri yok eder,guatrı önler.Bu işlem çocuklara da yapılabilir.
İçerdiği kimyasallardan dolayı diş macunu kullanmak tavsiye edilmez.Bu önerileri uygulayanlar diş macununun temizlemediğini,aksine dişleri kirlettiğini ve ağız mikroflorasını bozduğunu görürler.Diş macunu yerine toz zencefil, kaya tuzu çözeltisi, sirke veya misvak tozu kullanılabilir.